Mart 2022'de Başkan Biden, Rusya'nın enerji ihracatına, özellikle petrol ve gaza yönelik yaptırımları açıkladı. Ancak kayda değer bir ihracat bu listenin dışında kaldı: uranyum.
2021'de ABD, nükleer yakıt olarak zenginleştirilmiş uranyumunun yüzde 14'ü için Rusya'ya güveniyordu. Uranyumu zenginleştirme süreci oldukça karmaşıktır ve Rusya dahil sadece belirli ülkelerde yapılabilir.
Uranyum yakıtı, doğal olarak oluşan bir radyoaktif malzeme olan uranyum cevheri olarak başlar. Bu cevherin çok azı yakıt için faydalıdır. Maden çıkarıldıktan sonra cevher, sadece konsantre uranyum olan sarı keke dönüştürülür. Bu sarı kek, U-235 izotopu ile zenginleştirilmiş bir gaza dönüştürülür. Bu izotop bölünebilir ve nükleer yakıt için daha verimli hale gelir. Zenginleştirilmiş uranyum daha sonra yakıt çubuklarına dönüştürülür ve bir nükleer reaktörde kullanılabilir.
Nükleer enerji oldukça tartışmalıdır. ABD'de siyasi belirsizlikte sıkışmış çok sayıda tehlikeli atık yaratıyor. Çernobil, Three Mile Island ve Fukushima gibi nadir görülen erime riski de var. Ancak, savunucular nükleer gücün gerekli bir karbonsuz enerji kaynağı olduğunu söylüyorlar. Güneş ve rüzgar enerjisi hava durumuna bağlıyken, nükleer enerji diğer karbonsuz elektriğin bıraktığı boşlukları doldurabilen isteğe bağlı bir seçenektir. Biden yönetiminin 2035 yılına kadar yüzde 100 karbonsuz enerjiye ulaşma hedefiyle, nükleer enerji muhtemelen önemli bir konu olmaya devam edecek.
Rusya-Ukrayna savaşı uzadıkça, ABD'nin uranyum tedariğinde nasıl daha bağımsız hale gelebileceğine dair birçok öneri var.