Antarktika’daki buzul erimeleri son yıllarda hız kazandı ve bilim insanlarını büyük bir çöküş olasılığı konusunda endişelendirdi. Özellikle "Kıyamet Buzulu" olarak bilinen devasa Thwaites Buzulu, uzmanlar tarafından dikkatle izleniyor. Büyük Britanya büyüklüğünde olan bu buzulun tamamen erimesi, küresel deniz seviyelerinin yükselmesine neden olarak milyonlarca insanın yaşamını olumsuz etkileyebilir.
Thwaites Buzulu’nun erimesi, Antarktika'daki buz örtüsünün genel çöküşüne işaret ediyor. Britanya Antarktik Araştırma Merkezi'nde bir araya gelen İngiliz ve Amerikalı bilim insanları, buzulun son 30 yılda hızla geri çekildiğini ve bu sürecin gelecekte daha da hızlanabileceğini belirtti. Araştırmalar, Thwaites’in tamamen çökmesi durumunda deniz seviyelerinin 65 cm yükseleceğini gösteriyor.
Bilim insanları, Thwaites Buzulu’nun altındaki deniz yatağının, buzulun çekilmesine neden olan ana faktörlerden biri olduğunu vurguluyor. Denizin altında kalan bu yatak, buzulun hızla erimesine zemin hazırlıyor. Uluslararası Thwaites Buzulu İşbirliği'nden Dr. Rob Larter, “Thwaites, son 80 yıldır geri çekiliyor ve bu süreç son 30 yılda önemli ölçüde hızlandı,” dedi.
Bu olumsuz gelişmelere karşın, Arktik Denizi'nde umut verici bir deneysel çalışma da sürdürülüyor. İngiltere merkezli Real Ice şirketi, Kanada’nın Arktik bölgesinde deniz buzunu kalınlaştırmak için deniz suyunu kar tabakalarının üzerine pompalama yöntemini test etti. İlk denemeler başarılı sonuçlar verdi ve deniz buzu kalınlaşarak 25 cm yeni buz tabakası oluştu.
Bu deneyim, Arktik'teki deniz buzu erimelerinin yavaşlatılabileceğine dair umut verici bir adım olarak görülüyor. Real Ice’ın kurucu ortağı Andrea Ceccolini, “Amacımız, Arktik deniz buzunun korunmasına ve geri kazanılmasına katkı sağlamak,” şeklinde açıklamada bulundu. Bu başarı, bölgedeki kutup canlıları ve yerli topluluklar için hayati bir öneme sahip olabilir.
Thwaites Buzulu’nun durumu küresel deniz seviyeleri için büyük bir tehdit oluştururken, Arktik’teki bu umut verici gelişme, iklim değişikliğine karşı alınan önlemler konusunda bilim insanlarına yeni bir umut ışığı oldu.
