Aslında kullanımı oldukça eskiye dayanan fakat son yıllarda birçok evde gördüğümüz deve kuşu yumurtasının, örmcek ve benzeri küçük böceklere karşı kovucu etkisi olduğuan inanılıyor. Peki deve kuşu yumurtası gerçekten örümcekleri kovar mı?
Herhangi bir bilimsel araştırma yok
Deve kuşu yumurtasının örümceklere karşı bir etkisi olup olmadığı konusunda bilimsel bir araştırma bulunmuyor. Ancak Türkiye'de yer alan deve kuşu çiftlikleri, çiftlikte kazandıkları tecrübeler doğrultusunda geri dönüşlerini paylaşabiliyor.
Bunun yanında birçok kullanıcı deve kuşu yumurtasını evlerinde bir örümcek kovucu olarak kullanmış ve çoğu da olumlu görüşlerini belirtmiştir. Bir Devekuşu yumurtasının örümceğe etki edebilmesi için içinin dolu olarak bekletilmesi ve içinin bozulması gerekmektedir. Nedeni ise bozulan yumurtanın etrafa koku vermesidir, bu koku insanın alamayacağı bir ölçüde olup hiçbir şekilde insanı rahatsız etmemektedir.
Deve kuşu yumurtası satıcılarının verdiği ve gerçekliği bilimsel olarak kanıtlanmamış bilgilere göre;
- Etki alanları tahminden 50 m2'dir
- 20 yılın üzerinde bir kullanım ömrü vardır
- Örümcekler dışında akrep, karında, kuş gibi hayvanlar üzerinden etkili olduğu da müşteri geri dönüşleriyle edinilmiş bir bilgidir.
- Yumurtanın güneş ışığı, soba-kalorifer benzeri sıcaklardan korunması gerekmektedir, banyo, wc, mutfak gibi ısı ve nem değişikliği oluşan alanlarda kullanılmamalıdır, aksi halde yumurta üzerinde sarı lekeler oluşarak yumurta akma veya patlama yapabilir, bu ortamın hem kötü kokmasına hemde yumurtanın işlevini kaybetmesine neden olur.
Osmanlı'da da kullanılmış
Mimar Sinan'ın eserlerine baktığımızda, deve kuşu yumurtalarının Osmanlı döneminde de kullanıldığına şahit oluyoruz. Mimar Sinan'ın eserlerinde kubbelere deve kuşu yumurtaları yerleştirilmiş ve bu mekanlara örümceklerin giremediği söylenmektedir.
Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olarak bilinen Süleymaniye caminin inşası sırasında, Kanuni Sultan Süleyman’ın Afrika’dan onlarca devekuşu yumurtası getirttiği söylenmekte.
Mimar Sinan, Süleymaniye Camii’ni yaparken, avizelerde bulunan kandil çanaklarının aralarına devekuşu yumurtaları koydurtmuş. Aradan 400 yıl geçtiği için umurtaların çoğu kırılmış ya da çalınmış. Sayıları 300’den 30’a düşmüş. Geriye kalan 30 yumurta da, zaman içinde bildiğimiz yumurta renginden, karara karara kahverengiye dönüşmüş. Ama dikkatlice bakıldığında onların kocaman devekuşu yumurtaları olduğu görülebiliyor.
Kaynak: Fikriyat
