Bu yılın başlarında, Mornings.co.uk uyku analiz web sitesinden bir ekip, her ülkede en sık aranan rüyaların neler olduğunu görmek için Google arama verileri üzerinde bir analiz yaptı.
O zamanlar büyük ölçüde gözden kaçmış olsa da araştırma, dünyadaki rüyalara dair birkaç ilginç içgörü ortaya koyuyor ve dişlerinin yüzlerinden düştüğünü hayal eden tek kişinin kendileri olduğunu düşünen herkesin biraz içini rahatlatıyor diyebilirz. Bir de rüyasında yılan gören Türkiye insanını tabii.
Ekip, Google'daki en yaygın rüya aramalarının verilerini (mümkün olan yerlerde) inceledi ve bu verileri ülkelere göre ayırmanın yanı sıra dünya çapında bir genel tablo hazırladı. Dünya açısından bakıldığında en çok aranan rüya yılanlarla ilgiliydi. Araştırmalara göre Brezilya'da ayda 352 bin, Türkiye'de ise ayda 214 bin kez şaşırtıcı bir şekilde yılan rüyası aranıyor.
Tüm dünya genelinde en çok görülen rüyalar şöyle sıralanıyor:
1- Diş dökülmesi
2- Yılan
3- Hamilelik
4- Evlilik
5- Eski eş/sevgili
İlginç bir şekilde, yılanlar, zehirli yılan tehdidi konusunda endişelenmek zorunda olmayan ülkelerde de rüyaların ortak bir özelliğiydi. Herhangi bir yılan ısırığının muhtemelen zararsız (veya en fazla biraz rahatsız edici) olduğu Birleşik Krallık'ta, sürüngenler hâlâ en sık aranan ikinci rüya terimiydi. Ancak, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'nın çoğunda görülen sonuçlara benzer sonuçlarda, Birleşik Krallık'taki insanların açık ara en çok aradığı rüya "diş dökülmesi" idi.
Yine aynı şekilde ABD'de de ayda 81.000 arama ile diş dökülmesi rüyası en çok aranan rüya terimi. Diğer en fazla aramalar ise sırasıyla yılan, eski sevgili, örümcekler, tatil olarak kayıtlara geçti.
Peki bu rüyalar ne anlama geliyor? Diş dökülmesi rüyası nedir?
Diş dökülmesi ile ilgili kayıtlar şaşırtıcı bir şekilde M.S ikinci yüzyıla kadar uzanıyor. Düşen dişlerle ilgili o dönemden kalma yazılı kayıtlar mevcut. İnsanlar zamanla (ve elbette bilim dışı bir şekilde) rüyayı akrabalarının ölümlerini önceden haber vermek olarak yorumladılar; bu yorum o kadar popülerdi ki, Freud tarafından da yorumlandı ve reddedildi. Çoğu rüya analizi bilim dışı olarak kabul edilse de daha yakın tarihli bir yorum (1960'larda), bunun yaşlanma korkusuyla ilgili olduğuna dair daha makul bir açıklama sunuyordu.
Bununla birlikte, 1984 yılında yapılan küçük bir çalışmada, rüyayı gören ve görmeyen insanların özellikle farklı kişilik özelliklerini belirlemeye çalışan küçük bir çalışmada rüya incelendi. Çalışmada ekip, , "Kişilik anketleri, dişlerle ilgili rüya görenlerin önemli ölçüde daha endişeli ve depresif olduğunu." ortaya çıkardı. Ayrıca bu rüyayı görenler "daha düşük ego gücüne sahiptiler, hayatlarından daha az tatmin oldular, hayatları üzerinde daha az kontrole sahip olduklarını hissettiler ve uçmayı hayal eden kontrol deneklerine göre daha sık çaresiz hissettiler."
