Genetik uyum testiyle hayatının aşkını buldu

Aradıkları aşkı bulamayan insanlar artık genetik uyumluluk testlerine yöneliyor. Bazı genetik şirketler, bekarları eşleştirmek için DNA kullanmaya başladı. Japonya'da yaşayan 45 yaşındaki Cheiko Mitsui, 10 yıl önce kocasından ayrıldı. Mitsui, boşandıktan sonra çeşitli ortamlarda hayatının aşkını aradı. Ancak artık genetik uyumluluk testleriyle karşılaşıldığında aşkta şanssız olduğunu düşünmeye başladı. Bu testler sadece The One gibi bilim kurgu dizileriyle kalmayan DNA testleri Mitsui'nin umutsuzluğa düştüğü bir zamanda kurtarıcısı oldu.

Genetik uyum testi çifti evliliğin kapısını açtı

DNA uyum testi yanağın iç kısmından alınan bir sürüntü örneğiyle yapılıyor. BBC’nin haberine göre, Mitsui Cheiko Date isimli bir çöpçatana başvurarak böyle bir test yaptırdı. Önce, Eylül 2018’de ortak ilgi alanlarından ötürü 45 yaşındaki Tomohito ile eşleşti. Ardından bir ay flört ettikten sonra DNA analizi yaptırdılar. Sonuç yüzde 100 uyumlu çıktı. Mitsui, “İyi bir sonuç almayı bekliyordum ama beklediğimden daha iyi çıktı, çok mutlu oldum.” dedi. Genetik uyum testinde uyumlu çıkan çift, iki hafta sonra evlilik kararı aldı ve Eylül 2019’da evlendi. Mitsui, evlilik kararı almasına ilişkin şöyle diyor: “DNA testi yaptırmasak evlenir miydim bilmiyorum. Belki evlenirdim ama test sonucu beni bu kararı almaya itti. Bu bakımdan insanın hayatını belirleyici bir etkisi oluyor.” Cheiko Date, 2014 yılında İsviçre’deki GenePartner‘da çalışmaya başlamış ve 20 yılda 700 çifti eşleştirdiğini söylüyor. GenePartner’in kurucularından genetik bilimci Dr. Tamara Brown, genetik testin eş uyumuna katkısı olacağını düşünmekte. “Bir ilişkinin başarılı olması için iki şeyin bir arada olması gerekiyor” diyen Brown, bunların biyolojik eşleştirme ve sosyal uyum olduğunu da önemle belirtiyor. Genetik uyum testinde, sürüntü örneğindeki insan lökosit antijen sistemi (HLA) genlerini inceliyorlar. Bu konuda Dr. Brown, HLA’nın aslında bağışıklık sisteminde önemli olduğunu söylüyor. HLA çeşidi ne kadar fazla olursa bağışıklık da o kadar kuvvetli olur. Dr. Brown, dişi ve erkek memelilerin HLA’ları tespit ettiğini belirterek şöyle dedi: “Çünkü hastalıklara karşı dayanıklı bebeklere sahip olmak istiyorlar. Bu canlı türlerinin devamlılığı için önemi olan basit bir ilke.”