Alfred Hitchcock filmlerini izlemek size sadece boş zamanlarınızda iyi vakit geçirtmez aynı zamanda sinema tarihi ve gelişimi için bir ders verir dersek yanlış olmaz. 50 yıllık kariyeri boyunca film endüstrisindeki tüm önemli geçiş dönemlerini yaşamış ve her dönemde kaliteli işler ortaya koymuştu. Bu nedenle de 'Gerilimin Ustası' unvanını aldı.
5- Strangers on a Train - 1951
İlk önerimizi, film tarihinin en gerilim dolu sahnelerinden birini içeren Strangers On A Train. Alfred Hitchcock'un Patricia Highsmith'in gerilim filminden uyarlamasında, tenis yıldızı Guy Haines (Farley Granger), serseri karısının senatörün kızı Anne (Ruth Roman) ile evlenebilmek için boşanmalarını tamamlamayı reddetmesine öfkelenir. Bir yabancı olan Bruno Anthony (Robert Walker) ile bir sohbet başlatır ve farkında olmadan ölümcül bir olaylar zincirini harekete geçirir. Psikopat Bruno Guy'ın karısını öldürür, ardından Guy'ı Bruno'nun babasını öldürerek karşılık vermesi için teşvik eder. Bu arada, Guy bir numaralı cinayet zanlısıdır.
4- The Birds - 1963
Hitchcock'un en çok bilinen filmlerinden The Birds... Bu fili çekebilmek için tam 3200 kuş eğitildi. Melanie Daniels (Tippi Hedren), San Francisco'daki bir evcil hayvan dükkanında Mitch Brenner (Rod Taylor) ile tanışır ve onu eve kadar takip etmeye karar verir. Yanında iki aşk kuşu hediyesini getirir ve bir romantizm başlatırlar. Bir gün Mitch'in kardeşler partisinde kuşlar çocuklara saldırmaya başlar. Daha sonra kuşlar tüm kasabaya saldırmaya başlar ve büyük bir kaos ortaya çıkar.
3- Rear Window - 1954
Bacağı kırılmış bir gazete fotoğrafçısı, penceresinden komşularını izleyerek iyileşmek için zaman geçirir. Cinayet olduğuna inandığı şeyi görür ve suçu kendisi çözmeye karar verir. Hemşiresi ve eşinin de yardımıyla kendini öldürtmeden katili yakalamaya çalışır.
2- Psycho - 1960
Marion Crane’e patronuyla iş yapan zengin bir adam para emanet eder ve ardından Marion yola koyulur. Polisler Marion’un şüpheli davranışları üzerine peşine takılır. Ancak Marion’un peşine takılan sadece polisler değil, aynı zamanda tanıdıkları da Marion’un peşindedir. Sevgilisi ile buluşmayı planlayan Marion geceyi bir otelde geçirmeye karar verir. Otelden içeri girer girmez garip şeyler olduğunun farkın varan Marion uyumadan önce otel sahibi Norman Bates ile biraz sohbet eder. Norman'ın kişiliğinde sorunlar olduğunu, annesine ve kuşlara karşı bir takıntısı olduğunu öğrenen Marion, odasına gidip duş almaya karar verir.
1- Vertigo - 1958
Hitchcock'un saplantı, manipülasyon ve korkunun romantik hikayesini anlattığı film. Vertigo, Hitchcock’un teknik ve işlediği konu itibariyle sinema tarihinin en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilir. Bir suçluyu kovalarken çatıdan düşen ortağını kurtaramayan dedektif Scottie Ferguson’da, bu olayın ardından yükseklik korkusu başgösterir. “Vertigo” hastalığına dönüşen bu korku nedeniyle mesleğini bırakıp emekli olan dedektir, eski bir arkadaşı tarafından, ruhsal sağlığından şüphe ettiği karısı Madeleine’ni izlemesi için kiralanır. Scottie de kadını daha yakından izledikçe bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder; dahası kadının intihara meyilli olduğunu görür. Artık işleri yoluna koymak için uzaktan takip etmek yetersiz kalacak, Scottie’yi kendi korkularıyla da yüzleşeceği bir mücadelenin içerisine sürükleyecektir.
Not: Hazırladığımız bu liste tamamen kişisel zevklere göre hazırlanmıştır. Sizin en beğendiğiniz Alfred Hitchcock filmi hangisi? Yorumlarda bize yazmayı unutmayın.