CompuServe'de onlarca yıl çalışan ve 1987 yılında dönemin çevirmeli internet bağlantısıyla indirilmesi çok daha kolay olan renkli görüntüler oluşturmanın en uygun yolu olarak tasarlanan gif'ten sorumlu ekibin başındaki isim Stephen Wilhite'ın ta kendisiydi.
Kathleen, The Verge'e “GIF'i tek başına icat etti - bunu aslında evde yaptı ve mükemmelleştirdikten sonra işe getirdi. Her şeyi kafasında planladıktan ve çözdükten sonra, kasabaya gidip bilgisayar ile bunu programlamıştı.” dedi.
Artık onları, Facebook'tan akıllı telefon klavyelerine kadar her şeyin içine yerleştirilmiş kısa animasyonlu görüntülerle, çevrimiçi olarak iletişim kurmanın ve ifade etmenin en iyi yollarından biri olarak biliyor olabiliriz, ancak gifler her zaman en azından bazı temel animasyon işlevlerine sahip olsa da, onların bu yönü kullanım, ilk web tarayıcılarının özelliği desteklemeye başladığı 1990'lara kadar gerçekten başlamadı.
Bu dosya biçimini keşfeden adam olarak bilinen Wilhite, aynı zamanda kelimenin nasıl telaffuz edileceğine dair düşünceleriyle de ünlüdür. Dünyanın çoğu, kelimenin yazılışı nedeniyle sert bir G (“gif”) kullanmaya karar vermiş olsa da, Wilhite kelimenin “jiff” olarak telaffuz edilmesi gerektiğini savundu ve hatta Webby Yaşam Boyu Başarı ödülü kabul konuşmasını bunun üzerine yaptı.
Bu arada işte Wilhite'ın tasarladığı ilk GIF formatındaki görüntü:
Editör: Megabayt Haber
