Japon sineması altın çağlarını yaşadığı 50 ve 60'lardan sonra kabuğuna çekilmiş ve küresel anlamda çok ilgi çeken yapımlar üretememişti. Biz de aslında oldukça kaliteli olan fakat hak ettiği değeri göremeyen 5 Japon filmini sizin için derledik.
Not: Buradaki "değer" kavramını, dünya sinemasında çok popüler olamamış ve gölgede kalmış olarak düşünebilirsiniz.
1. CURE (1997) Kiyoshi Kurosawa
Yönetmen Kiyoshi Kurosawa'nın Gerilim-Gizem türlerini çok güzel harmanladığı, atmosferiyle izleyiciyi kendisine adeta bağlayan bu film hayatıyla ilgili sorunlarla boğuşan bir dedektifin birbiriyle bağlantısı olmayan bir dizi cinayetin arkasındaki gizemi çözme çabasını konu alıyor.
2. Hana-bi (Fireworks) - (1997) Takeshi Kitano
Takeshi Kitano'nun yönetmenliğini üstlendiği ağırlıklı olarak dram tarafıyla öne çıkan Hana-bi, eşinin hastalığıyla boğuşan aynı zamanda polislik kariyerinde yaşadığı problemlerle yüzleşmeye çalışan Nishi'nin hayatını anlatıyor. Depresyon olgusunu çok iyi işleyen filmi izleyecekseniz, gözyaşınızı silmek için peçete hazırlamanızı öneriyoruz.
3. Cold Fish (2010) - Sion Sono
Akira Kurosawa'dan sonra Japon sinemasının küresel anlamda en tanınan yönetmeni olarak gösterebileceğimiz Sion Sono'nun yine dünya çapında başarısı övgü görse de sinemaseverlere çok ulaşamamış bir filmi Cold Fish. Standart film izleyicisi için rahatsız edici görseller ve bir konu işliyor. İnanılmaz bir aile dramına tanık olacağımız filmde gore unsurları da oldukça fazla.
4. Angel Dust (Enjeru dasuto) - (1994) - Gakuryû Ishii
Diğer önereceğimiz filmlerden daha eski olan Angel Dust, bir seri katil vakasını araştırmak üzere görevlendiren ekipte yer alan psikiyatrist Setsuko Suma'nın yaşadığı ruh hali ve olayı çözmek için uğraşırken başından geçenleri anlatıyor. Film oldukça yavaş bir tempoda ilerliyor. Sinematografi olarak oldukça başarılı olan yapım, son sahneye kadar izleyiciyi merakta bırakmayı başarıyor.
5. Why Don't You Play in Hell? (2013) - Sion Sono
Önereceğimiz bir diğer Sion Sono filmi diğerinin aksine oldukça eğlenceli bir film. Kara-Mizah türünü sevenlerin kesinlikle izlemesi gereken bu film, hapisten çıkacak eşi için bir film çekmek isteyen Yakuza liderinin bu filmi çekebilmek için yaptıklarını konu alıyor. Filmin ilk yarım saati biraz yavaş ilerlese de daha sonra kesintisiz bir eğlence ve aksiyon sunuyor. Sion Sono'nun Tarantino göndermeleri de filmin artılarından.
