İnsanlar hapşırdığında neden çok yaşa deriz?- VİDEO

Karşımızda biri hapşırdığında genelde “Çok yaşa’’ deriz. Oysa karşımızdaki bi insan öksürdüğünde, burnunu sümkürdüğünde, hıçkırdığında kimse bir şey demez. Birçok alerji ve hastalıktan tutun da fazla parlak ışık görmek bile bu refleksi tetikleyebilir. Peki niçin hapşıran kişiye “Çok yaşa” deriz? Bu ifadeler aslında ne anlama geliyor? Neden insanlar hapşırdığında çok yaşa deriz? Biri hapşırdıktan sonra o kişiye iyi dilek dilemek binlerce yıl önce ortaya çıkmıştır. Romalılar sağlıklı yaşayın anlamına gelen “Jüpiter sizi korusun’’ derlerdi. Yunanlılar birbirlerine uzun ömür dilerdi. “Tanrı sizi korusun" ifadesi, altıncı yüzyılda bir hıyarcıklı veba salgını sırasında dile getiren Papa 6. Gregory'ye atfedilir. Neredeyse dünyadaki her ülkenin hapşıranların iyi olmasını dilemek için kendi yolu vardır. Arap ülkelerinde insanlar, "Allah'a hamd olsun" anlamına gelen "Elhamdülillah" derler. Hintliler “Yaşa’’, veya “İyi yaşa’’derler. Çin'de bir çocuk hapşırdığında, "100 yıl yaşayasın" anlamına gelen “Bai sui" kelimesini duyar. Türkiye’de biz ise birisi hapşırdıktan sonra çok yaşa deriz.  Çoğunlukla, çeşitli hapşırma tepkileri eski batıl inançlardan kaynaklanmaktadır. Bazı insanlar hapşırmanın ruhun burun yoluyla vücuttan kaçmasına neden olduğuna inanıyordu. İnançlarına göre o kişiye “Çok yaşa" denirse,  şeytan kişinin özgürleşmiş ruhunu talep edemez. Bunun tam tersine inananlar da vardı. Bazılarına göre kötü ruhlar hapşırmayı bir kişinin vücuduna girmek için bir fırsat olarak kullanıyordu.  Ayrıca, hapşırma sırasında kalbin bir anlığına durduğu ve "çok yaşa" demenin kişiyi hayata döndürmenin bir yolu olduğu yanılgısı da vardı. Artık hapşırmanın bir refleks eylemi olduğunu ve çoğunlukla soğuk algınlığı veya alerji gibi nispeten iyi huylu bir şeyin işareti olduğunu biliyoruz. Hapşırma, güneş ışığında veya güçlü bir kokunun koklanmasıyla da tetiklenebilir. Yine de, çoğunlukla alışkanlıktan ve nezaketten dolayı "çok yaşa" deme geleneğini sürdürüyoruz.