Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, geliştirdikleri yazılım sayesinde uydu verilerini kullanarak doğal ve insan kaynaklı değişimlerin tespit edilebildiğini açıkladı.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Mühendislik Fakültesi Öğretim Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, uyduların 12 günde bir aynı bölgeden geçtiğini belirterek, bu sürelerle seçilen bölgelerdeki yeni yapılaşma, ormanlık alanlardaki değişim, su kütlelerindeki farklılıklar ve doğal afetler sonrası hasar gibi durumların takip edilebildiğini ifade etti.

Kutoğlu, yazılımın yüzde 70-80 oranında doğruluk sağladığını ve kaçak yapılaşma, kaçak orman kesimi, kıyı erozyonları gibi durumların takibinde kullanılabileceğini belirtti. Ayrıca deformasyonların erken uyarı sistemlerinde değerlendirilebileceğini ve güvenli madencilik faaliyetleri için önlem alınabileceğini ifade etti. İki yılı aşkın süredir devam eden çalışmaların sonucundan memnun olduklarını söyleyen Kutoğlu, yazılımın farklı kurumlar tarafından kullanılabileceğini vurguladı.

Yapılaşma ve doğa tahribatı artık gizlenemeyecek

Öğrenciler yerli malın önemini Togg ile öğrendi Öğrenciler yerli malın önemini Togg ile öğrendi

Barajlardaki çekilmeleri ve su artışlarının da gözlemlenebildiğine de dikkat çeken Kutoğlu, "Geliştirdiğimiz yazılım sayesinde seçtiğimiz bölgede seçtiğimiz tarihler arasında bu yıllar arasında da olabilir uydular aynı bölgeden 12 günde bir geçebilir. 12 günde bir aynı bölgeden geçiyor. Seçtiğimiz bir bölgede arazideki insan yapımı değişimleri veya doğal değişimleri tespit etmemiz mümkün oluyor. Bu değişimler mesela bir bölge yeni yerleşime açılmış olabilir. Orada yeni binalar yapılmış olabilir. Ormanlık alanlarda yeni alanlar açılmış olabilir. Arazide bir hafriyat, dolgu yapılmış olabilir. Kazı yapılmış olabilir. Su kütlesinde değişim olmuş olabilir. Baraj gölünde sular çekilmiş veya su artışı olmuş olabilir. Bunları geliştirdiğimiz otomatik yazılım sayesinde tespit edebiliyoruz. Veya bir deprem sonrası yada doğal afet sonrasında sel, heyelan gibi afetler sonrasındaki hasarları da otomatik olarak seçtiğimiz tarih aralığında seçtiğimiz bölgelerde gözlemlememiz mümkün oluyor. Uygulamada kırmızı renkler kütle artışını gösteriyor. Örneğin bir binanın üzerine kat çıktıysanız bu kırmızı gözükecektir. Eğer binada kat azalması varsa veya doğal afet nedeniyle bina yıkıldıysa veya başka bir sebeple bina yıkıldıysa yeniden yapı yapmak için yıkıldıysa o da mavi renkle gözükecektir. Sulak alanlarda su çekildiyse çekilen alanlar kırmızı gözükecek, su arttıysa mavi gözükecektir. Yine dağlarda kar kütleleri de iklim değişikliği bakımından onların takibi de çok önemli. Kar kütlelerindeki değişimleri de buradan takip edebiliyoruz. Eğer mavi ise kar kütlesinde artış var. Kırmızı ise erimiş anlamına gelecektir. Kıyılardaki dolgu, değişimleri görebiliyoruz. Kıyı erozyonlarını varsa sistematik bir kıyı erozyonu varsa takip etmemiz mümkün oluyor. Yer altında maden ocağı işletmesi yapıldı ve arazide tasman dediğimiz çökmeler meydana geldi. Veya bir depolama alanında madencilik amacıyla İliç’te yaşanan olay gibi kaymalar olabilir. Veya arazinin kendisinde bir hareket olabiliyor. O hareketleri de otomatik olarak tespit etmek mümkün oluyor" dedi.

Uydular değişimleri adım adım izliyor

Uyduların Türkiye üzerinden 12 günde bir geçtiğini ifade eden Kutoğlu, "Tabii ki hiçbir ölçme yöntemi yüzde 100 doğrulukla değil. Burada da belirli bir ihtimal dahilinde onu tespit edebiliyoruz. Örneğin Küçükçekmece bölgesinde yaptığımız analizde yüzde 70 dolaylarında yeni yapılanmaları tespit edebildiğimizi gördük. Alaplı bölgesinde ise bu oran yüzde 80 civarında. Yeni yapılaşmaları takip edebildik. Bazı bölgelerde de heyelanlı alanlarda madencilik kaynaklı tasman alanlarında da diğer yöntemlerle yakalayamadığımız, göremediğimiz olayları yakalayabildiğimizi gördük. Bu yazılımı kurumlar da kullanabilir. Örneğin kaçak yapılaşma takibi. Kaçak orman kesimi, kaçak dolgu, kaçak kazı. Bunlar takip edilebilir. Uydular 12 günde geçtiği için 12 gün arayla takibi yapılabilir. Yine belli yerlerde deformasyonlar varsa erken uyarı anlamında kullanılabilir. Kıyı erozyonları varsa, biliyorsunuz yollarımızı çok etkileyebiliyor. Bunlarla ilgili tespit edilip erken tedbir almak mümkün olabilir. Yapılardaki deformasyonlar takip edilebilir. İzinsiz kat çıkma gibi durumlar takip edilebilir. Bunun yanı sıra madencilik alanında kaçak madencilik yapılabiliyor. Veya madencilik alanında daha güvenli madencilik alanlarında depolama anlamında bazen kazalar oluyor. Daha güvenli madencilik anlamında alanlardaki hareketler önceden tespit etmek mümkün olabilir. Bizim amacımız ülkemizde biliyorsunuz çok fazlasıyla kaçak yapılaşmalar olabiliyor. Uzun zamandan beri acaba bununla ilgili bir uygulama geliştirebilir miyiz? diye çaba sarf ediyorduk. İki seneyi aşkın süredir bununla ilgili çalışmalarımızı sürdürüp netice aldık. Şimdi de elde ettiğimiz sonuçtan da memnunuz" şeklinde konuştu.

Kaynak: iha