Antarktika'nın McMurdo 'Kuru Vadileri'nde yer alan, parlak kırmızı ve turuncu tonlarında akan sular, 1911'de Avustralyalı jeolog Thomas Griffith Taylor tarafından keşfedild. Keşfedildiği tarihten itibaren insanlar bu buzul olayının neden bu renklerde göründüğünü anlamaya çalıştılar.
On yıllar boyunca, kırmızı algler gibi bir çok birbirinden alakasız hipotez öne sürüldü.
Bilim insanları, kırmızı tonlarının yanı sıra, ortalama sıcaklığın yaklaşık -19 santigrat derece olduğu yüzeyde, Kan Şelaleleri'nin neden akan sudan oluştuğunu anlamak istediler. National Geographic kaşifi Erin C Pettit'in de aralarında bulunduğu Alaska Fairbanks Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yapılan bir araştırma sayesinde, bu süre gelen gizem en sonunda açıklandı.
Ekip, bölgenin özelliklerinin haritasını çıkarmasını sağlayan radyo-yankı sondajını kullanarak suyun aşırı derecede tuzlu olduğunu keşfettiler. Ayrıca deniz suyunun iki katından fazla tuz içeriği olan tuzlu suyun demir açısından da yüksek olduğunu ve başlangıçta atmosferle bağlantısı olmadığınından, oksijenle temas ettiğinde oksitlendiğini veya paslandığını da buldular. Suyun neden donmak yerine aktığı ise, tuzlu suyun donma noktasının daha yüksek olması olarak belirtildi.
Şimdi, buradaki suyun neden tuz ve demir açısından bu kadar zengin olduğunu merak eden araştırmacılar, 'Kuru Vadilerin' aslında okyanusun altında olduğuna inanıyor ve iklim değişip deniz seviyesi düştüğünde tuzlu su bir göl olarak izole kaldığını belirtiyor.
Ekibin hipotezi, yaklaşık 1,5 milyon yıl önce gölün üzerinde bir buzulun ilerlediğini ve bugün Kan Şelaleleri'ni besleyen tuzlu suya yol açtığını öne sürüyor.