Karbon Majörleri Veritabanı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2016 ile 2022 arasındaki yedi yıllık dönemde küresel karbon dioksit emisyonlarının %80'inden sorumlu olan şirketlerin sayısı sadece 57.
Rapora göre, bu emisyonların %38'i ulusal devletlerden, %37'si devlet şirketlerinden ve %25'i ise özel yatırımcı şirketlerinden kaynaklanıyor. Bu bulgular, iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası çapta kararlı adımlar atılması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Paris Anlaşması'nın 2015 yılında kabul edilmesinden bu yana, neredeyse 200 ülke sera gazı emisyonlarını azaltmayı taahhüt etmişti. Ancak, raporun belirttiğine göre, Karbon Majörleri Veritabanı'nda listelenen 100 devlet ve yatırımcı şirketten 58'i bu taahhütlere rağmen üretimlerini artırmış durumda.
Raporda dikkat çeken bir diğer nokta da, kömür tüketiminin son yıllarda rekor seviyelere çıktığı. Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, yedi yıllık dönemde kömür tüketimi yüzde sekiz artarak 8.3 milyar tona ulaştı. Bu da, fosil yakıt kullanımının hala artmakta olduğunu ve iklim değişikliğiyle mücadelede daha fazla çaba harcanması gerektiğini gösteriyor.
Raporda adı geçen şirketler arasında, Exxon Mobil gibi Amerikan şirketleri, Rusya'nın Gazprom'u ve Suudi Arabistan'ın Aramco şirketi gibi devlet şirketleri bulunuyor. Bu şirketler, yüksek kar elde ederken çevresel etkileri göz ardı etmekle suçlanıyor ve iklim politikalarının oluşturulmasında engel oluyorlar.
Uzmanlar, bu raporun, fosil yakıtların hala ekonomide önemli bir yer tuttuğunu ve iklim değişikliğiyle mücadelede daha katı önlemlerin alınması gerektiğini gösterdiğini belirtiyorlar. Ayrıca, uluslararası işbirliğinin ve şirketlerin daha fazla sorumluluk almasının önemini vurguluyorlar.