Batı Avustralya'daki Curtin Üniversitesi'nden araştırmacılar, güneybatı Avustralya'nın çölünde geniş, çorak bir alan olan Nullarbor Ovası'nda eski bir resif yapısını ortaya çıkardılar.
Nullarbor Ovası, yaklaşık 200.000 kilometrekarelik (77.220 mil kare) bir alana yayılan ve yaklaşık 14 milyon yıl önce okyanustan ortaya çıkan, dünyanın en büyük kireçtaşı ana kaya oluşumudur. Araştırmacılara göre, bölgenin büyük bir bölümü, kısmen bölgenin kuruluğu nedeniyle, milyonlarca yıldır ayrışma ve erozyon süreçlerinden nispeten etkilenmediğinden, bölgenin eski tarihi iyi korunmuştur.
Curtin Üniversitesi'nden Dr. Milo Barham, "Yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri ve saha çalışması yoluyla, Nullarbor Ovası'nda keşfedilen bu tür yer şekillerinin ilki olan, milyonlarca yıldır korunmuş orijinal bir deniz yatağı yapısının net kalıntısını belirledik. Halka şeklindeki 'tepe' dünya dışı etki veya bilinen herhangi bir deformasyon süreci ile açıklanamaz ancak orijinal mikrobiyal dokuları ve tipik olarak modern Great Barrier Reef'te (Büyük Set Resifi) bulunan özellikleri koruyor” dedi.
Antik resifin bir kısmı yukarıdaki görüntüde vurgulanmıştır ve halka şeklindeki bir tepenin ortasında bir kubbe ile bir kilometreden fazla genişliğe ve sadece birkaç metre yüksekliğe yayılan bir 'hedef tahtası' yapı şeklini alır.
Alman Havacılık ve Uzay Merkezi, araştırmacılara yapıyı ortaya çıkaran TanDEM-X Dijital Yükseklik Modelinden peyzaj verileri sağladı. Bölgedeki kayayı analiz etmek, tortuyu bir arada tutan küçük mikropların kanıtlarını ortaya çıkardı, bu da yapının eski bir resifin parçası olduğunu ve okyanustan ayrıldıktan sonra yavaş yavaş bozulduğunu düşündürdü.
Dr. Barham, "Yüzeyde, nispeten istikrarlı koşullar nedeniyle, Nullarbor Ovası büyük miktarlarda göktaşlarını korudu ve zaman içinde güneş sistemimizin kökenlerine bakmamıza izin verdi. Bu özellikler, milyonlarca yıllık peyzaj özelliği ile bağlantılı olarak şimdi belirledik, Nullarbor Ovası'nı zamanın unutulmuş bir toprak haline getirdik ve Dünya tarihinin büyüleyici daha derin bir anlayışına izin verdik" dedi
Konuyla ilgili detaylı bilgi için buraya tıklayarak makaleyi okuyabilirsiniz (İngilizce)
Mercan resifi nedir?
Mercan resifleri canlı organizmaların ürettiği aragonit yapılardır. Az miktar besin içeren deniz sularında bulunur. Çoğu resifte, baskın organizmalar kalsiyum karbonattan oluşan bir dış iskelete sahip taş mercanları, kolonyal sölenterlerdir. İskeletsel materyaller, dalga hareketleri ve biyoerozyon ile parçalanıp yığılarak yaşayan mercanlar ve çok çeşitli hayvanlar ve bitkilerden oluşan yaşamı destekleyen kalsiyumlu bir oluşum meydana getirirler.
Bir mercan kayalığı, resif inşa mercanları ile karakterize sualtı ekosistemidir. Resifler, kalsiyum karbonat tarafından bir arada tutulan mercan polip kolonilerinden oluşur. Çoğu mercan kayalığı, polipleri gruplar halinde kümelenmiş taşlı mercanlardan yapılır.
Mercan, deniz anemonları ve denizanası içeren hayvan filesi Cnidaria'daki Anthozoa sınıfına aittir. Deniz anemonlarından farklı olarak, mercanlar, mercanı destekleyen ve koruyan sert karbonat dış iskeletleri salgılar. Çoğu resif ılık, sığ, berrak, güneşli ve tedirgin suda büyür. Mercan resifleri ilk olarak 485 milyon yıl önce, Erken Ordovisiyenin şafağında, Kambriyen'in mikrobiyal ve sünger resiflerinin yerini aldı.
Bazen denizin yağmur ormanları olarak adlandırılan sığ mercan kayalıkları, Dünya'nın en çeşitli ekosistemlerini oluşturur. Dünya okyanus alanının% 0.1'inden daha azını, Fransa'nın yaklaşık yarısını işgal ediyorlar, ancak tüm deniz türlerinin en az% 25'ine ev sağlıyorlar,balık, yumuşakçalar dahil , solucanlar, kabuklular, ekinodermler, süngerler, tunikler ve diğer cnidarians. Mercan kayalıkları, az miktarda besin sağlayan okyanus sularında gelişir. Genellikle tropikal sularda sığ derinliklerde bulunurlar, ancak derin su ve soğuk su mercan kayalıkları diğer bölgelerde daha küçük ölçeklerde bulunur.
Mercan kayalıkları, kısmen su koşullarına karşı hassas oldukları için kırılgandır. Aşırı besin maddeleri (azot ve fosfor), yükselen sıcaklıklar, okyanus asitlenmesi, aşırı avlanma (örneğin, yüksek balık avı, siyanür avcılığı, tüplü balık avlama), güneş koruyucu kullanımı ve akıntı dahil zararlı arazi kullanım uygulamalarından dolayı tehdit altındadırlar.
