Dev bir okyanusun ortasında kalmak bile başlı başına yeterince korkunçken, okyanuslarla ilgili bilmediğimiz daha da korkutucu şeyler var...

1- Kelimenin tam anlamıyla ölümsüz bir denizanası var

Denizanalarının vücutlarının (eğer onlara öyle diyebilirseniz) neredeyse tamamı sudur. 500 milyon yıldan fazla bir süredir etraftalar, zehirli kabarcıklarına dokunan şeyleri rastgele öldürüyorlar. Burada görülen Ölümsüz denizanasından gelen zehir, yetişkin bir insanın kalbini beş dakika içinde durdurabilir ve Turritopsis dohrnii denizanası kelimenin tam anlamıyla ölümsüzdür. Turritopsis dohrnii, ayrıca bilinen adıyla ölümsüz denizanası, biyolojik olarak ölümsüz bir denizanası türüdür. Küçük bir denizanası türü olan dohrnii, Akdeniz ve Japonya sularında yaşar. Bu tür, denizanalarının son yaşam evresi olan medusa evresine ulaştıktan sonra denizanalarının yaşam döngüsündeki ilk aşama olan polip formuna geri dönebilir ve bu süreç, sonsuza kadar devam edebilir.

2- "Goblin köpekbalığı" diye bir şey var...

Alien filmlerindeki Xenomorph'ların Sigourney Weaver'ı tehdit etmek için ağızlarından fırlayan ikinci bir çene ve diş setine sahip olduklarını hatırlıyor musunuz? Goblin köpekbalıkları aslında bunu yapar. Çeneleri çıkıntılıdır; Yüzlerinden dışarı fırlarlar, böylece tırnak gibi dişleri şanssız avları yakalayabilir. Bu çirkin, yarı saydam dehşetler 16 fit (4,8 metre) uzunluğa kadar büyüyebilir, ancak neyse ki denizin o kadar derin kısımlarında yaşıyorlar ki insanlar için tehdit oluşturmuyorlar. Henüz....

3- Ev sahibinin dili haline gelen bir parazit var

Cymothoa Exigua bazen "dil yiyen bit" olarak adlandırılan bu ıslak parazitler, şüphelenmeyen bir balığın solungaçlarına girer ( Finding Nemo'dan Dory gibi ) ve kendilerini ev sahibinin diline bağlar. Dil kuruyup ölene kadar kan akışını yönlendirirler, sonra dil kütüğüne tutunurlar ve başka birinin ağzında takılırlar, kan ve balık sümüklerini içerler ve kira ödemezler. En kötü yanı, ev sahibi balık ölmez. Yaşamak ve dillerinin artık başka bir yaratık olduğu gerçeğiyle başa çıkmanın bir yolunu bulmak zorundadırlar....

4- Köpekbalıkları bir şeyler planlıyor

White Shark Café, Baja California ve Hawaii arasında, büyük beyaz köpekbalıklarının toplandığı Pasifik okyanusunun küçük bir bölgesidir. Genelde yalnız yaşayan bu avcıların burada neden bir araya geldiklerini kimse tam olarak bilmiyor, ancak bunu yapmak için ortalama 100 gün seyahat ediyorlar. Bilim adamları, uydularımızın algılayamayacağı kadar derin bir su kaynağının peşinde olduklarını düşünüyorlar, ama bence bir şeyler planlıyorlar.

5- Okyanusun bazı kısımları sizi canlı canlı kaynatabilir

Derin deniz tabanı, aşırı ısıtılmış suyu soğuk derinliklere fırlatan hidrotermal menfezlerden oluşan "Hidrotermal Bacalar"la doldu. Sıcaklıkları 371 santigrat dereceye çıkabilir ve yanına yaklaşırsanız etinizi eritir.

6- Okyanusların sadece %10'unu keşfedebildik

Belki de denizaltı dünyasıyla ilgili en korkunç şey onun hakkında ne kadar az şey bildiğimizdir. Çok misafirperver olmadığı için, okyanusun sadece yüzde 10'unu keşfettik, bu yüzden orada ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz. Her şey olabilir. Belki de dünyanın yüzeyinin bize denizin dibi kadar yabancı olduğunu düşünen akıllı bir deniz canlıları ırkı vardır. Belki de sualtı web sitelerinde şu anda yüzeyde yaşayan şeylerin dehşetini paylaşıyorlardır...

Japon bilim insanları, elektromanyetik dalgalar kullanarak yeni bir materyal teknolojisi geliştirdi! Japon bilim insanları, elektromanyetik dalgalar kullanarak yeni bir materyal teknolojisi geliştirdi!

7- Ahtapotlar hakkında hiçbir şey mantıklı değil

Ahtapotlara ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz. Sekiz kolları olduğunu biliyoruz, elbette, ama ne için? Neden kocaman bir beyinleri var? Neden ve nasıl renk değiştiriyorlar? Alet kullanabiliyorlar ve hatta rüya görüyorlar. Gerçekten uzaylı olma ihtimalleri çok yüksek... Ahtapotların bir tür zekası olduğunu biliyoruz, ancak bunu gerçekten test edemiyoruz çünkü ahtapotların zihinleri bizimkinden çok farklı. Neden zeki olduklarını bile bilmiyoruz . Ahtapotların hiçbir anlamı yok. Muhtemelen onlardan yiyebildiğimiz kadarını yemeliyiz.

9- Myxini (Highfish) okyanusta yaşar ve çok iğrençler...

Myxini, yaşayan en ilkel omurgalıları içeren bir sınıf. Myxini sınıfının, tümü denizlerde yaşayan yaklaşık 30 türü vardır. Bu hayvanlar dipte yaşayan çöpçüler olup, hasta ya da ölmüş balık ve solucan gibi yiyeceklerle beslenirler. Bu hayvanların vücutlarının yanlarında sıra şeklinde dizili olan salgı bezlerinden yapışkan bir sıvı salgılanır. Hayvan beslenirken az miktarda yapışkan sıvı salgılanması belki de diğer çöpçüleri uzaklaştırmak için kullanılan bir davranıştır. Fakat bunlar potansiyel bir predatör saldırdığında bir dakikadan daha az bir süre içinde yeterince absorblanabilen birkaç litre salgıyı salgılayabilir. Salgı, predatör balığın solungaçlarını kaplayabilir, onun geri çekilmesini hatta boğulmasını sağlayabilir.

10- İspermeçet Balinası ve Dev kalamarlar arasında bir savaş vardır

Suyun derinliklerinde yerçekimi yok, bu yüzden bu yaratıkların büyümesini engelleyecek hiçbir şey yok. Dev kalamar gözleri yemek tabağı büyüklüğündedir. Ancak okyanusun altında daha da büyük kalamarlar var: Devasa kalamar, üç katlı bir bina yüksekliğinde olabilir. İspermeçet balinaları da kocamandır ve kalamar yemeyi severler. Şu anda denizin altında bu devasa hayvanların ölüm savaşları yapılıyor.

Editör: Megabayt Haber