Bilim insanları, galaksilerin merkezlerinde devasa kara delikler bulunduğunu ve bazılarının zaman zaman parlak ışık patlamalarına yol açtığını biliyorlardı. Bu parlama olaylarına aktif galaktik çekirdekler (AGN) denir ve ev sahibi galaksinin etrafındaki malzemenin kara deliğe düşmesi ve ısınması sonucunda oluşur. AGN'ler, galaksilerin en parlak ve kalıcı ışık kaynaklarından biri olabilirler.
2017'de gökbilimciler, James Webb Uzay Teleskobu (JWST) gibi daha hassas teleskopların, AGN'leri daha iyi tespit edebileceğini düşündüler. Ancak son JWST gözlemleri, bu aktif kara deliklerin beklenenden daha az olduğunu gösterdi. Yapılan araştırmaya göre, JWST'nin gözlemlediği yaklaşık 500 galaksiden sadece yüzde 6'sında aktif galaktik çekirdekler bulunuyor.
Bu bulgu, gökbilimcilerin süper kütleli kara deliklerin büyüme hızı ve sıklığı konusundaki görüşlerini yeniden değerlendirmelerine neden olabilir. Özellikle, bazı süper kütleli kara deliklerin daha yavaş büyüdüğü ve bu nedenle daha büyük kütlelere ulaşmadan önce büyük başladığı bir senaryo düşünülebilir.
Aktif bir kara delik, sadece kendi büyümesini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda ev sahibi galaksiyi de etkiler. Kara deliğin etrafındaki radyasyon basıncı, galaksinin yıldız oluşumunu engelleyebilir ve galaksinin içindeki koşulları değiştirebilir. Bu, gezegenlerin ve yıldızların oluşumunu etkileyebilir.
Bu yeni veriler, gökbilimcilerin evrenin farklı dönemlerindeki galaksileri ve kara delikleri daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir. Ancak, bu alanın hala çok fazla sır ve gizem içerdiğini ve daha fazla araştırmanın gerektiğini belirtmek önemlidir. Kara deliklerin büyüme hızları ve etkileri konusundaki çalışmalar devam edecek ve bu alandaki bilgilerimizi artırmaya devam edecektir.