"2 yaşından 82 yaşına kadar herkes teknoloji bağımlılığı konusunda risk altında"
Toplumdaki her bireyin teknoloji bağımlılığı konusunda risk altında olduğunu söyleyen
Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, "Bana göre 2 yaşından 82 yaşına kadar herkes teknoloji bağımlılığı konusunda risk altındadır. Nedeni ise çocuğun daha kendini bulmaya başladığı ve çevreye ilgi duyduğu ilk andan itibaren eline ekran, akıllı telefon, tablet ve bilgisayar veren bir nesil görüyoruz. Tabii ki buradan başlayan bir problem yaşlandıkça da devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Hastalık olarak kabul edilen 5 bağımlılık türü var
Dünya sağlık örgütünün de tıbbi olarak kabul ettiği toplamda 5 bağımlılık türünün bulunduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk, "Dünya sağlık örgütünün ve psikiyatri otoritelerin kabul gördüğü toplamda 5 bağımlılık türü bulunuyor. Bunlar tütün, alkol, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı, kumar ve teknoloji bağımlılığı. Aslında ilk 4 söylediğim bağımlılıklar, kesinlikle kullanılmasın dediğimiz bağımlılık türleri. Fakat iş teknoloji bağımlılığına geldiğinde, burada bir müddet duruyoruz. Zaten dünyadaki kimsenin iletişim teknolojilerine bir itirazı yok, sorunda buradan çıkıyor. Şuan yapmış olduğumuz toplantıyı bile teknolojiyi kullanarak gerçekleşiyor. Teknoloji kullanımı bir yere kadar gayet normal. Tümden teknolojiyi reddetme imkanımız yok ve mantıklı değil. Sorun burada teknolojinin esiri olmak, onsuz yapamamak. Bu durumlara dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Pandemi teknoloji kullanımını artırdı
Özellikle son dönemde pandeminin getirdiği zorluklardan biri olan eve kapanma sürecinde teknoloji bağlılığının arttığını belirten Prof. Dr. Öztürk, ''Özellikle son dönemde, pandemi sebebiyle eve kapanmadan dolayı teknoloji bağımlılığı arttı. Gençler, bu dönemde birçok zararla karşı karşıya kaldı. Bunlar neler? Masanın başında oturma süreleri arttı, online oyun oynama süreleri arttı, bu sürenin artmasıyla gençler saatlerce masa başında oturup yemeklerini dahi o masada yemeğe başladılar. Sosyal çevresiyle olan bağlar kopmaya başladı. Aslında online oyunlar ile kumar arasında bir ilişki var'' dedi.
Bağımlı kişilerde oluşan sorunlar
Bağımlı olan bireylerde gözlemlenen sorunlara dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, "Çocukların sorumluluklarını yapmaması, derslerine önem göstermemeleri, akademik hayatını boşlaması, sosyal ilişkilerden kaçması, yüz yüze ilişkilerden keyif almaması, fiziksel hareketlerden kaçması, bir sanatsal faaliyet ile ilgilenmemesidir. Kısaca sosyal hayatı bırakması sadece bir ekrana kendilerini esir etmeleri demektir" şeklinde konuştu.