Araştırmacılar, okyanus sıcaklık verilerini analiz ederek Termohalin Dolaşımı veya Atlantik Meridional Devrilme Dolaşımı olarak bilinen okyanus akıntısını hesapladılar. Elde ettikleri sonuçlara göre, mevcut emisyonlar devam ederse, Atlantik Okyanusu'nun akıntısının 34 yıl içinde, yani 2057 civarında son bulabileceği belirlendi. Bu durum, daha fırtınalı bir Kuzey Atlantik bölgesi ile birleşen daha sıcak bir tropik bölge yaratırken, Dünya'nın iklimi üzerinde ciddi sonuçlara yol açabilir.
Profesör Susanne Ditlevsen, yapılan hesaplamaların yeni ve geliştirilmiş istatistiksel araçlar kullanılarak yapıldığını ve Termohalin Dolaşımında bir çöküşün ne zaman gerçekleşeceğine dair daha sağlam tahminler sunduğunu belirtti.
Niels Bohr Enstitüsü'nden Prof. Peter Ditlevsen, "AMOC'nin kapatılması, ısı ve yağışın küresel olarak dağılma şeklini değiştirerek Dünya'nın iklimi için ciddi sonuçlara yol açabilir" dedi. Ayrıca, tropik bölgelerin zaten zorlu yaşam koşullarına yol açan ısınmanın artmasına katkıda bulunabileceğine dikkat çekti.
Bu uyarılar, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin daha önce okyanus akıntılarında önemli bir değişikliğin bu yüzyılda pek olası olmadığı yönündeki raporları ile çelişmektedir.
Sonuç olarak, bilim adamları bu tür olumsuz senaryoların önüne geçmek için küresel sera gazı emisyonlarını en kısa sürede azaltmanın önemini vurgulamaktadır. Eğer bu uyarılar dikkate alınmaz ve emisyonlar kontrol altına alınmazsa, Atlantik Okyanusu'ndaki akıntının çökmesiyle küresel iklimdeki değişiklikler çok daha dramatik boyutlara ulaşabilir.
