Silüriyen Dönemi'nde gerçekleşen bu büyük orman yangılarında sadece bitkiler yanmadı.
Silüriyen Dönemi'nde yeni karaya çıkmaya başlayan bitkilerin sadece bu yangına neden olmadığını düşünen bilim insanları, büyük olasılıkla dev mantarlardan oluşan bir ormanın yangına sebep olduğunu belirtti.
Dev mantarlardan oluşan ormanlar!
Paleobotanist Ian Glasspool,
"Silüriyen bitki örtüsü bugün olduğundan çok farklıydı" dedi. Ayrıca
Glasspool,
"O zamanlar odunsu bitkiler yoktu; bitki örtüsünün çoğu çok küçüktü. Ancak, manzarayı gölgede bırakan bir dev bulunuyordu. Prototaxites adında çok esrarengiz bir fosil...
Science In Action'a verdiği demeçte
Paleobotanist Glasspool, 8 metre yüksekliğe ve yaklaşık bir metre çapa kadar her şeyi büyüyen devasa fungusun, 10 metrik tona kadar çıkabilen mantar sütunlarını oluşturduğunu belirtti. Bunun yanı sıra
Glasspool, alevler içinde yükselen ve kömürleşmiş izler bırakan canlıların bu garip organizmalar olduğuna inanıyor.
Orman yangıları Dünya'nın dönemsel oksijen seviyesini ortaya çıkarıyor
Araştırmacılar tarafından keşfedilen
Galli çamurtaşı,
Cardiff'in eteklerinde yer alan
Rumney'in derinliklerinde rastlanıldı.
Doktor
Glasspool, Polonya'nın
Kielce bölgesindeki
Winnica'da da benzer kanıtların olduğunu söyledi.
Ayrıca bu buluntular,
Silüriyen Dönemi sırasında Dünya'nın atmosferdeki oksijen miktarını hakkındaki bilgileri de ortaya çıkardı.
Bugün havadaki
Oksijen (O2) konsantrasyonu yaklaşık %21 oranında, ancak Dünya tarihinin ilk dönemlerinde ise bu düzeyler oldukça az orandaydı. Okyanuslardaki fotosentetik alglerin gezegenimizi bildiğimiz dünya haline getirmesi milyonlarca yıl süren bir süreç sonucunda gerçekleşti.
Ian Glasspool şunları söyledi:
"Yangınların yayılması için üç şeye ihtiyacınız var. Silüriyen Dönemi'nde yeterli miktarda olduğu gibi görünen yakıt kaynağı. En çok da yıldırım çarpması gibi bir ateşleme kaynağı ve en az %16 oranında bir atmosferik oksijene ihtiyacınız var.
"Atmosferik oksijene bakan birçok jeokimyasal vekil model bulunuyor, ancak bunların çoğu arasında oldukça büyük bir tutarsızlık var. Dolayısıyla, kömür verilerimiz bu modellerin kanıtlanmasına yardımcı oluyor ve yeterli verilerle atmosferik oksijenin ne düzeylerde olduğunu daha iyi anlayabiliriz."
Değerli düşüncelerinizi biz
Megabayt ekibiyle yorumlarda paylaşabilirsiniz.