Eylül 2022'de AST SpaceMobile tarafından fırlatılan BlueWalker 3 uydusu, düşük yörüngede bulunan yıldızlar ve gezegenler dışında sadece birkaç tane nesneyi geride bırakacak kadar parlak olduğu keşfedildi. Bu bulgu, özellikle düşük yörüngede özel uzay girişimlerinin artmasından endişe duyan astronomlar arasında ciddi bir kaygı yarattı.
Uluslararası Astronomi Birliği'nin Uydu Takımyıldızı İzlemesi ve Gökyüzünün Karanlık ve Sessiz Korunması Merkezi (CPS) tarafından yürütülen bir gözlem kampanyası sonucunda BlueWalker 3 uydusu 130 gün boyunca gözlemlendi. BlueWalker 3'ün etkileyici bir anten dizisi, ticari bir uydu için düşük yörüngede mevcut olan en büyük anten dizisi ile donatılmıştır ve parlaklığı güneşe göre uydu pozisyonu ve görüş açısına bağlı olarak değişmektedir. Gözlemler Şili, ABD, Meksika, Yeni Zelanda, Hollanda ve Fas gibi birçok farklı yerden gerçekleştirildi.
Araştırmanın bir ortak yazarı olan Siegfried Eggl, giderek daha büyük ve parlak ticari uydu eğilimine dikkat çekti ve bilimsel gözlemleri etkileyebileceklerine dair endişelerini dile getirdi. Eggl, "Bu uydular ile iletişimi geliştirmede rol oynayabilirler, ancak bilimsel gözlemlerin bozulmalarının minimumda tutulması son derece önemlidir" dedi. AST SpaceMobile, BlueWalker 3 tasarımına dayalı yaklaşık 100 adet hücresel geniş bant uyduyu dağıtmayı planlıyor.
Uydu parlaklığı meselesi yeni bir sorun değil; SpaceX'in Starlink uyduları daha önce gece gökyüzüne olan etkileri nedeniyle dikkat çekmişti. Bu tür yapay takımyıldızların etkisini azaltmak için yapılan çabalar, kısıtlı başarılar elde etti. Gökbilimciler, bu yapay takımyıldızlarla başa çıkmak için yerden yapılan gözlem istasyonlarının uydu kaçınma stratejileri geliştirmeleri gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca, görünürlük sadece sorunun bir yönü değil. Düşük yörüngede bulunan ticari uydular, BlueWalker 3 dahil olmak üzere radyo astronomisini de tehdit ediyor. CPS tarafından bu yılın başlarında yayınlanan ayrı bir çalışma, Starlink uydularının "istemsiz elektromanyetik radyasyon" sızdırdığını ve bu durumun radyo teleskop gözlemlerini bozabileceğini buldu.
Dünya genelindeki astronomlar ve bilim insanları şimdi gece gökyüzündeki bu parlak insan yapımı nesnelerin neden olduğu zorluklarla başa çıkmaya çalışıyorlar ve umutları, bu nesnelerin hem görsel hem de radyo astronomik araştırmalara olan etkilerini en aza indirecek önlemlerin alınması yönündedir.