Bilim

NASA, hayat bileşenleri içeren bir asteroit buldu

Bilim insanları, 4,5 milyar yıldan daha eski olduğu tahmin edilen yeni bir asteroit türü keşfettiler. Keşfedilen bu asteroit, Dünya'daki yaşamın nasıl oluştuğuna dair ipuçları verebilir.

Antik asteroit, NASA'nın Hawaii'deki Kızılötesi Teleskop kullanılarak keşfedildi ve Güneş Sisteminin oluşumundan kalan enkazlara ait olduğu düşünülüyor. Mars ve Jüpiter arasındaki bir asteroit kuşağında bulunan kayalar, suyun Dünya'ya ilk nasıl geldiğini açıklamaya yardımcı olabilir.

Yeni keşif, ışığın asteroitlerden nasıl kırıldığına bakmak için kızılötesi spektroskopi kullanan bir grup Alman araştırmacı ve NASA'daki bir ekip sayesinde ortaya çıktı. Su barındırdığını bulduktan sonra, şimdi bu asteroitlerin 4,5 milyar yıl önce Güneş Sisteminin oluşumundan kalan kalıntılar olduğunu teorize ediyorlar.

Almanya'daki Heidelberg Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, asteroitlerin dış Güneş Sisteminden şu anki konumlarına seyahat edip etmediklerini test etmek için simülasyonlar bile yürüttüler. Araştırmacılara göre bu asteroitler, milyarlarca yıl önce Dünya'da sahip olduğumuz su kaynaklarını anlamaya yardımcı olabilir.

Johns Hopkins Üniversitesi astronomu Andy Rivkin, projede yer almamasına rağmen araştırmanın neden önemli olduğunu açıkladı. Rivkin, "Güneş sistemine giren ve yanlarında buz ve organik maddeler getiren türden nesneler olabilir" dedi.

Asteroitler tarafından potansiyel olarak getirilen bu "organikler", tümü Dünya'daki yaşam için gerekli yapı taşları olan karbon ve diğer mineralleri içerebilir. Rivkin, Dünya'da göktaşı içeriklerine dair hiçbir kanıt bulunmamasına rağmen, bunun teoriyi çürütmediğini söylüyor.

"Dünya'ya bir kartopu atarsanız, atmosferden geçemez çünkü ısınır, erir ve buharlaşır."

Benzer asteroitlerin Güneş Sisteminin başka yerlerine de düşmüş olması da muhtemeldir. 

Ancak bazı bilim insanları, Dünya suyunun yaklaşık 4,5 milyar yıl önce saldığı gazlardan geldiğine inanıyor. Araştırmacılar bu teorileri tartışmaya devam ederken, kesin olan bir şey var ki, bu yeni keşif Güneş Sistemindeki asteroitlere olan bakış açımızı değiştirdi.

Araştırmanın baş yazarı olan Driss Takir, “Bu asteroitler, güneş sistemimizin kökenini ve evrimini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir” dedi.

Bilim insanları, nesneye daha yakından bakmak istiyorlar ve Driss, araştırmayı ilerletmek için asteroitlerin yüksek çözünürlüklü fotoğraflarını istediğini de sözlerine ekledi.

{ "vars": { "account": "UA-53462249-3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }