NASA ve
SpaceX, uydu çarpışmalarını önlemek için verileri paylaşmayı kabul etti. SpaceX şu anda yörüngede
1.000'den fazla Starlink uydusuna sahip. Ancak bu, şirketin yerleştirmeyi planladığı takımyıldızın yalnızca küçük bir kısmı.
Federal İletişim Komisyonu'nun (FCC) başlangıçta 12.000 uydu için fırlatma lisansı vermesi gerekmesine rağmen, uzay şirketinin birkaç on yıl içinde
42.000 uyduyu yörüngeye yerleştirmesi bekleniyor.
Anlaşma uydu çarpışmalarını önlemeyi hedefliyor
Bu uydular yörüngedeki diğer uzay araçlarıyla çarpışabileceğinden ve bu, kaza olasılığını büyük ölçüde artırdığından, NASA ve SpaceX, uyduların birbiriyle çarpışmasını önlemek için ortak bir anlaşma imzaladı.
NASA, uzaydaki nesneler arasında hızlı yaklaşma yöntemlerinin riskini belirleyebilen bir süreç olan standart ortak değerlendirme prosedürlerini kullanarak yörüngeye nesneleri fırlatmak için halihazırda diğer kuruluşlarla birlikte çalışıyor. Bununla birlikte, SpaceX ile yapılan anlaşma, çarpışmaları önlemek için önümüzdeki birkaç yıl içinde aktif olarak işbirliği yapacaklarını garanti ediyor.
Anlaşmaya göre NASA, SpaceX'e görevini önceden bildirmeyi ve olası bir çarpışma durumunda varlıklarını hareket ettirmemeyi kabul etti. Uzay ajansı, aksiyondan kaçınmak için SpaceX’in Starlink uydularına güveniyor.
Şirket ayrıca, NASA tarafından sağlanan bilgileri, Starlink'in otomatik kaçınma önlemlerini programlamak için kullanacak, böylece uydunun ilk etapta kaçınma eylemleri gerçekleştirmesi gerekmeyecek. Ek olarak, SpaceX'in Starlink'in
Uluslararası Uzay İstasyonu yörüngesinin en yüksek ve en alçak noktalarından en az 5 kilometre uzağa fırlatılmasını sağlaması gerekecek.
NASA Direktör Yardımcısı Steve Jurczyk bununla ilgili bir açıklama yaptı;
“Toplum, küresel iletişim, navigasyon, hava durumu tahmini ve çok daha fazlası için alana dayalı yeteneklere bağlıdır. Ticari şirketlerin gittikçe daha fazla uydu fırlatmasıyla birlikte, hepimizin güvenli bir alan ortamı sağladığından emin olmak için iletişimi artırmamız, veri alışverişinde bulunmamız ve en iyi uygulamaları oluşturmamız kritik önem taşıyor.”