Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) dün doğruladığı bilgilere göre, ozon tabakasındaki delikler, onarılmak üzere on yıllardır süren küresel çabalar sayesinde küçülmeye başladı.
Bilim insanları ilk olarak 1985'te Antarktika üzerinde bir boşluk keşfettiler ve keşiften birkaç yıl sonra, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, "ozonu incelten maddeleri" aşamalı olarak ortadan kaldırmak için küresel bir çaba olan Montreal Protokolünü kabul ettiler.
Bu çalışmalar sayesinde, bilim insanları, ozon tabakasının önümüzdeki yıllarda eski durumuna gelmesini bekliyorlar. Ozon tabakası insanlarda cilt kanseri ve katarakt riskinin yanı sıra bitki ve ekinlerde güneş hasarı riskini azaltır.
WMO, 2066 civarında ozon tabakasının Antarktika üzerindeki ilk haline geri döneceğini düşünüyor. Ozon incelmesi Antarktika'da en şiddetli durumda olduğu için, diğer alanların daha çabuk iyileşmesi bekleniyor.
Bunun yanı sıra, Dünya'nın geri kalanı için bu açıklıkların 2040'a kadar toparlayacağı belirtiliyor. Birleşmiş Milletler uzmanlarından oluşan bir heyet bu bulguları dün Amerikan Meteoroloji Derneği'nin yıllık toplantısında sundu. Belirtmek gerekir ki, bu ilerlemeler, ozon tabakasını incelten maddeleri sınırlayan politikaların yürürlükte kalmasına bağlı.
Stratosferdeki ozon molekülleri, güneşten gelen zararlı UV-B radyasyonunu emerek çoğunun bize ulaşmasını engeller. Bu, atmosferimizde sürekli olarak ozon oluşturma ve yok etme sürecinin bir parçasıdır. Ancak bazı kimyasallar yukarda toplandığında, denge bozulur ve üretilenden daha fazla ozonun yok olmasına neden olur.
Ozon tabakasını korumaya yönelik küresel anlaşma, iklim değişikliğini yavaşlatma çabaları için de faydalıdır. Ozon tabakasını incelten maddeler, hidroflorokarbonlar olarak adlandırılan, güçlü sera gazları olan başka bir kimyasal sınıfıyla değiştirildi. Kigali Anlaşması, gezegeni ısıtan kimyasalları sınırlamak için 2016 yılında Montreal Anlaşmasına eklendi. HFC'leri küresel olarak baltalamanın küresel ısınmayı önemli ölçüde azaltması bekleniyor.
Dünya sanayi öncesi dönemden bu yana zaten yaklaşık 1,2 santigrat derece ısındı ve bugün yaşadığımız aşırı hava felaketlerinin çoğunu şiddetlendirmeye devam ediyor.