Bilim insanları tarafından yürütülen araştırma, büyük toplumsal veya politik olaylar, uyku ve duygusal esenliğin yanı sıra psikolojik sağlık üzerinde de önemli bir etkiye sahip olmadığını araştırdı.
Beth Israel Deaconess Tıp Merkezi'nden (BIDMC) araştırmacılar, genel popülasyonun ruh hali, esenliği ve alkol tüketimindeki önemli değişikliklerle ilişkili olan büyük sosyopolitik olayların uyku üzerinde nasıl küresel etkileri olabileceğini gösterdi. Ulusal Uyku Vakfı'nın Uyku Sağlığı dergisinde yayınlanan bulgular, siyasi ve terör olaylarının halkın ruh hali ile ilgili çok çeşitli faktörler üzerinde nasıl zararlı bir etkiye sahip olduğunu ortaya koydu.
BIDMC'de Uyku ve Biliş Merkezi direktörü, doktor ve makalenin yazarı olan Tony Cunningham, "Son birkaç yılın siyasi türbülansı göz önüne alındığında, bu bulguların pek çok kişi için şok etkisi yaratması pek olası olmasa gerek" dedi.
"Sonuçlarımız, büyük olasılıkla, oldukça stresli olaylarla ilgili kendi deneyimlerimizin çoğunu yansıtıyor ve bunun, bu varsayımları bilimsel olarak doğrulamak için bir fırsat olduğunu hissettik."
Ekip, 1-13 Ekim 2020 (seçim öncesi) ve 30 Ekim-12 Kasım 2020 (seçimi günleri) arasında her gün ABD'de 437 katılımcı ve 106 uluslararası katılımcıyla uyku ve COVID-19 salgınının psikolojik sonuçlarını test etti. Katılımcılar uyku sürelerini ve kalitelerini, alkol tüketimini ve öznel genel stres deneyimlerini bildirdiler. Katılımcıların verdikleri cevaplar, uyku miktarının ve etkinliğinin azaldığını, ayrıca seçime yakın dönemde stresin, olumsuz ruh halinin ve alkol tüketiminin arttığını gösterdi. Benzer bulgular ABD dışındaki katılımcılarda daha düşük düzeyde rastlanırken, kötüleşen sağlık alışkanlıklarının yalnızca ABD'de ikamet edenler arasında ruh hali ve stres ile önemli ölçüde ilişkili olduğunu gösterdi.
Her sabah ülkelerin yerel saatiyle 08:00'de verilen günlük anketler, yanıtlayanlardan yatma saatlerini, uykuya dalmak için gerekli olan süreyi, gece boyunca kaç kere uyandıklarının sayısını, sabah uyanma saatini ve uykuda geçirilen süreyi kaydederek bir önceki gecenin uykusunu tam anlamıyla değerlendirmelerini istedi. Ayrıca önceki gecenin alkol tüketimini de kaydettiler. Ruh hali, onaylanmış bir anketin yanı sıra standart bir depresyon tarama aracından gelen sorular kullanılarak değerlendirildi.
Seçim zamanı öncesinde katılımcıların uykusu kaçtı
Uyku ile ilgili olarak, hem ABD'li hem de ABD'li olmayan katılımcılar, seçim zamanı öncesinde uykularının kaçtığını bildirdi.
Alkol içtiğini bildiren ABD'li katılımcılar, değerlendirme döneminde üç günde alkol tüketimini önemli ölçüde artmaya başladı. Cadılar Bayramı, seçim günü ve daha fazla medya kuruluşunun seçimin duyurulduğu gün olan 7 Kasım Cumartesi günleri alkol tüketimi artış gösterdi. Ancak ABD dışındaki katılımcılar arasında alkol tüketimi konusunda herhangi bir değişiklik olmadı.
Bilim adamları, davranıştaki bu değişikliklerin ABD'li katılımcıların ruh halini ve refahını nasıl etkilemiş olabileceğine baktıklarında, uyku ve içki içme, stres, olumsuz ruh hali ve depresyon arasında önemli bağlantılar buldular.
ABD'li katılımcılar daha fazla strese maruz kaldı
Analiz, Ekim başındaki değerlendirme döneminde hem ABD'li hem de ABD'li olmayan katılımcılar için stres düzeylerinin büyük ölçüde tutarlı olduğunu, ancak 3 Kasım seçimlerine giden günlerde her iki grup için bildirilen streste keskin bir artış olduğunu ortaya çıkardı. Ve 7 Kasım'da seçim resmi olarak ilan edildiğinde stres seviyeleri önemli ölçüde düştü. Bu takip araştırma modeli hem ABD'de hem de ABD'de ikamet etmeyen katılımcılar için geçerliydi, ancak stres seviyelerindeki değişiklikler ABD'li katılımcılarda diğer katılımcılara oranla önemli ölçüde daha fazlaydı.