Fotosentezi yüzde 20 verimli hale getirmeyi başardılar
Araştırmacılar, tüm bitkilerin güneş ışığı enerjisini yiyeceğe dönüştürmek için kullandığı doğal süreç olan fotosentezi daha verimli hale getirmenin bir yolunu geliştirdiler. Birleşik Krallık ve ABD ortaklığındaki bir araştırma ekibi, genetiği değiştirilmiş soya fasulyesi bitkilerinin genetiğini değiştirerek %20 daha verimli hale getirdi.
Bilim insaları bu atılımın gıda kıtlığını hafifletmeye yardımcı olacağını umuyorlar.
Hem Illinois hem de Lancaster Üniversitesi'nde çalışan bir tarım bilimcisi olan baş araştırmacı Profesör Stephen Long, bunun uzun kariyeri boyunca dahil olduğu "en önemli atılım" olduğunu belirtti. Verdiği bir demeçte Long, "Fotosentezin 30 yıldır neden verimsiz olabileceğine inceliyoruz" dedi.
"Bunu geliştirebileceğimize dair büyük bir şüphe vardı, bu yüzden bunu yapabileceğimizi göstermek olayı tamamen değiştiriyor ve küresel gıda arzını artırma yeteneğimize büyük katkı sağlıyor."
Bitkinin fotosentez süreci hızlandırıldı
Doğrudan veya dolaylı olarak tüm besinlerimiz fotosentezden gelir. Ayrıca fotosentez, karbondioksit ve suyu bir bitkinin büyümesini sağlayan şekerlere dönüştürmek için güneş ışığından gelen enerjiyi kullanan çok aşamalı bir kimyasal süreçtir.
Bilim insanları bu sürecin küçük ama kritik bir bölümünü ele alarak, çok parlak güneş ışığında bitkilerin, hücrelerine zarar vermemek için koruyucu bir moda geçmesini ve fazla enerjiyi ısı olarak serbest bırakmasını sağladılar. Ancak daha çok verim sağlayan bu aşama, bir bitkinin "koruyucu moddan" çıkıp "tam üretken büyüme moduna" geri dönmesi birkaç dakika sürüyor.
Ayrıca Illinois ve Lancaster Üniversitesi'nden araştırma ekibi, bu koruyucu işlevden sorumlu olan genleri değiştirdiler ve deneysel soya bitkilerinin daha hızlı olarak "geri toplanması" sağladılar. Genetiği değiştirilmiş bu bitkilerin yaprakları daha fazla fotosentez süresi oluşturmayı sağladı ve bu gelişim süreci, toplam mahsul verimini %20 gibi büyük bir oranda artırdı.
Profesör Long, "Herhangi bir yeni teknolojiyle, çiftçiler için işe yarama şansı olup olmadığını görmek için onu gerçek bir tarımsal durumda denemeniz çok önemli" dedi.
"Verimdeki bu sıçrama, bitki ıslahı yoluyla elde ettiğimiz gelişmelere kıyasla çok büyük" diyerek şu sözleri ekledi: "Üstesinden geldiğimiz süreç evrenseldir, bu yüzden onu bir gıda mahsulünde çalıştırıyor olmamız, bunun buğday, mısır ve pirinçte işe yaraması gerektiğine dair bize daha çok güven sağlıyor"
10 yıl içinde tarlalarda bu ürünleri görebiliriz
Ayrıca profesör, bu ürünlerin 10 yıl içinde tarlada büyüyebileceğini söyledi.
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin yetiştirilmesine ilişkin kurallar ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. İngiltere hükümeti geçen yıl, "genleri düzenlenmiş" mahsullerin düzenlenmelerini gevşeteceğini ve bunların İngiltere'de ticari olarak yetiştirilmesini sağlayacağını duyurmuştu.
Ancak bilim insanları, bu tür atılımlarının dünyanın fakir çiftçilerinden bazılarına yardım edeceğini umuyor.
UNICEF'e göre, 2030 yılına kadar 660 milyondan fazla insanın gıda kıtlığı ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya kalması bekleniyor. Bunun başlıca nedenleri olarak ise iklim değişikliğinin neden olduğu daha sert büyüme koşulları ve gıda tedarik zincirlerindeki verimsizlik olduğu belirtiliyor.