Mammal Review’da yayınlanan bir araştırma, gerçekte bu durumun tam tersinin yaşandığını ortaya koydu. Bristol Üniversitesi'nden görev yapan uzmanlar, zürafalarla ilgili daha önce yayımlanmış 404 makaleyi incelediler ve ortaya çıkan bulgular, zürafaların kendi içlerinde anaerkil bir toplum oluşturduğunu gösterdi.
Ölen kendi yavrusu olmasa bile dişi zürafa bu duruma üzülüyor
Araştırmadan elde dilen bilgiler ışığında, dişi zürafaların hemcinsleriyle ve kendi yavrularıyla uzun süreli ilişkiler, zaman zaman başka yavrularla yakın bağlar kurduğunu ortaya koyuldu. Hatta dişi zürafalar, grupta bir yavru öldüğü zaman, kendi yavrusu olmasa bile üzülüyor.
Büyükanne hipotezine göre, insanoğlu üreme kabiliyetini kaybettikten sonra da bir süre yaşamaya devam ediyor ve buna katil balina ve fil gibi canlı türleri de dâhil. Yeni bulgular, hipotezin zürafalarda da geçerli olabileceğine işaret ediyor; nitekim "üreme sonrası" dönemin dişi zürafaların hayatlarının yüzde 30’unu teşkil ettiği ulaşıldı. Bu oran fillerde yüzde 23, katil balinalarda ise yüzde 35 olarak kaydedildi.
Araştırmayı derleyen ekibin yazarlarından olan ve zürafaların karmaşık sosyal sisteme sahip olduğunun kabul edilmesinin 2021'e kadar uzamasına şaşırdığını söyleyen Zoe Muller, konu hakkında şunları söyledi:
“Zürafa 'büyükannelerin' grup üyelerinin hayatta kalmasında önemli rol oynadığını düşünüyorum. Bunların grupların bilgi deposu olması muhtemel. Ancak yavruların bakımında ve gençlerin yetiştirilmesinde de önemli rol oynuyorlar.”